Türkiye’nin kuzeybatısındaki Bolu ilinin Kıbrıscık ilçesinde yer alan tarihi kaya oymaları ve yerleşim alanı, Ankara Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından birinci derece arkeolojik sit alanı olarak tescil edildi.

Bolu Müze Müdürlüğü’nün ekibi, Karadoğan köyündeki Avlatarla mevkiinde bulunan tarihi kaya oymaları ve yerleşim yerinin korunması için Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Ankara Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’na bir koruma başvurusu yaptı. Bu başvuru, incelenme ve raporun ardından Resmi Gazete’de yayımlanarak karara bağlandı.

Ankara Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 4684 sayılı kararına göre, “Avlatarla Mevkii’ndeki Eski Kaya Yerleşimi, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 6. maddesi kapsamında birinci derece arkeolojik sit alanı olarak tescil edilmiştir.”

Kıbrıscık’taki kaya oymalı yapılar, Bizans halkı tarafından yedinci ve dokuzuncu yüzyıllar arasında korunma ve yerleşim amacıyla kullanıldığına inanılmaktadır. Bölgedeki yapılar arasında bir kaya manastırı, kaya oyma mezar odaları ve keşiş hücreleri yer almakta olup, bu yapılar Seben ilçesindeki Solaklar, Muslar ve Çeltikdere’deki kaya evlerine benzemektedir.

Kaya yerleşiminin tescil edilmesiyle birlikte, bu tarihi alanın korunması ve gelecek nesillere aktarılması amaçlanmaktadır. Bölgedeki arkeolojik çalışmalar, tarihe ışık tutacak yeni bilgiler sunmayı ve Türkiye’nin kültürel mirasını daha da zenginleştirmeyi hedeflemektedir. Koruma altına alınan bu alan, sadece Bolu ili için değil, tüm Türkiye için büyük bir kültürel ve tarihi öneme sahiptir.

Kıbrıscık’taki bu kaya yerleşiminin korunması, bölgedeki diğer tarihi ve kültürel varlıkların da korunması için örnek teşkil edecek niteliktedir. Bölgeye yapılacak arkeolojik kazı ve incelemelerle, Bizans dönemine ait daha fazla bilgiye ulaşılması beklenmektedir. Bu tür çalışmalar, Türkiye’nin kültürel mirasının daha iyi anlaşılması ve dünya mirası listelerinde hak ettiği yeri alması için büyük önem taşımaktadır.

Sonuç olarak, Kıbrıscık’taki kaya oymaları ve yerleşim alanının birinci derece arkeolojik sit alanı olarak tescil edilmesi, Türkiye’nin kültürel zenginliklerine yapılan önemli bir katkıdır. Bu tescil ile birlikte, tarihi dokunun korunması ve gelecek nesillere aktarılması sağlanacak, aynı zamanda bölgedeki turizmin de canlanmasına katkı sunacaktır.